66. SONE
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen' e
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var ya, o koyuyor adama.
William Shakespeare
Çeviren: Can YücelBu dizeleri internet de dolaşırken sayfanın birinde okudum o sırada da winamp da violetta parra - hasta siempre comandante che guevara parçası çalıyordu ve gerçekten bu parcanın arka plan fonunda yukarıdaki dizeleri okumak beni etkiledi ve kendi kendime Gitmekmi zor Kalmakmı zor sorusunu sordum ister istemez. Her zaman merak etmişimdir biraz daha özgür iradeye ve cesarete sahip olsam acaba çeker gidermiydim diye.Bunun özgür irade ilede çok etkili olduğunu sanmıyorum sanırım ......... Arkanda bırakacağım insanların düşünceleri belkide beni ürküttüğü için olabilir ne bileyim çok defaları kaybolmayı çekip gitmeyi düşündüm bu aralar daha çok daha güçlü bu duygu.Şimdiye kadar empati yeteneğimi hiç kullanmadım ama zaman zaman bu gibi durumlarda kendimi başkalarının yerine koyup onlar gibi düşünmeye çalıştım düşündümde ama çıkar bir yol bulamamak çaresizlik ve kızgınlık gibi kavramlar işin içinden çıkmama yardımcı olmadı. Olayları akışına bıraksanız veya akışına göre hareket etmek isteseniz her zaman ters bir rüzgarla alabora oluyorsunuz. Dev dalgaların içinde ufak bir sandal misali sürüklenip gidiyorsunuz iştesandal su almaya başladımı çaresiz bir şekilde elinizdeki küçük bir kovayla suyu boşaltmaya çalışıyorsunuz o zaman işte ta işin başındayken çekip gitmek vardı be olum şeklinde keşkelerle kahroluyorsunuz bir tarafınızda yeni bir hayat yasam paylaşmak başınızı birilerinin omzuna dayayıp onunla mutlu olma isteğiyle yanıp tutuşuyor. ne kadar ilginç bir durumdur ki bu orta bir yol bulamamak istekleriniz arzularınız sizi sürüklerken bir yandan da kocaman kayalarla uğraşmak. Yaşamınızdaki bir yerlerdeki kopukluk belkide en mutlu olacağınız zamanda tekrar nüksedip sizi rahatsız etmesi ve siz bunu bile bile bu olaya müdahale edemeyişiniz canınızı yakar. İşte sizde şimdi bana olduğu gibi internette bir blog sayfasına içinizi dökersiniz anlamsız şekilde belkide kendinize uyguladığınız bir terapidir bu belkide o an için hissettiklerinizi yazılı hale getirme isteği.
Benim Arkabahçem bazen hüzünlendiğim bazen neşelendiğim anları yansıttıgım sanal dünyam
Çarşamba, Haziran 21, 2006
Gitmek mi Kalmak mı daha zor !!!
Cuma, Haziran 16, 2006
Antalya'dan !!!!!!!
Evet Bu sıcak havalarda bir iki antalya resimi serpiştirem ortamı biraz daha yaz havasına sokam dedim :))) Yandaki resim bizim meshur marinanın yukarıdan görünümü şimdi cıvıl cıvıl akşamlarına geri döndü marinamız sessiz sakin aksamları yorgunluğu atıp kafa dinlemek ve deniz manzarası karşısında bir iki tek atmak için ideal bir yer. (Ben deniz icemiyorum ama eskiden iyi içicilerden dim :))) Keş deilim yanlış anlamayın). Birde Konyaaltı plajımız var meshur plajımız tabiki burdaki fotograflar eski hali ama şimdiki hali çok daha değişik ve güzel bir sürü cafe, pub ve eglence merkezlerini barındıran bir sahil şeridimiz var artık yazların değişilmez mekanları Beach Park !!!..
Evettt yan tarafdaki resimde de meshur konyaaltı plajımızı görmektesiniz yaklaşık 15 -20 km lik bir sahil seridine sahip ve bu upuzun sahil şeridinde bir sürü pub,cafe, ve eğlence merkezleriyle güzel bir parkta mevcuttur.
Hoş Ben daha bu sene deniz sezonunu açamamamla birlikte işte böle sayfada manzaraları yayınlayarak kendimizi avutma aşamasında ilerleyip gidiyoruz millet 1000 km uzaklıktan antalya' ya denize girmeye geliyor ben deniz de burnumun dibinde olan denize daha giremiyorum heralde uzak olunca deniz daha çekici oluyor ha ne dersiniz. Hani bende bir doymuşluk mu var bilemiyorum millet deniz deniz diye ölürken ben ıyyyyyyyyy geldi artık felan diyorum galiba bıktım ben bu denizden yaw hehehhehehehheh..
Salı, Haziran 13, 2006
Arada Kalmaktan nefret ediyorum!!!!!!!!!!!
Ya su hayat nekadar komik ve nekadar salaklıklarla dolu bir bilseniz ve siz bu salaklıklar ve komiklikler arasında farketmeden derdinizi anlatamadan ezilip büzülüp duruyorsunuz ve buna mani olamıyorsunuz. Dünyaya geliyorsun ,büyüyorsun,okula gidiyorsun , büyümeye devam ediyorsun, üniversite ye gidiyorsun yada gidemiyorsun ama büyümeye devam ediyorsun bi şekilde askere gidiyorsun geliyorsun işe giriyorsun çalışmaya başlıyorsun hatta seviyorsun tamam evlenicem diyorsun hazırlılklara başlıyorsun bu arada senin için pervane olan insanları görüyor seviniyorsun ama aynı ,insanların ön yargılı ve kuşkucu tavirlarınıda görüyorsun onlara bişey anlatmak istediğinde nabız yoklaması yaptığında karşılaşacagın tepkiyi görüyorsun karşı tarafın isteklerini iletemiyorsun doğal olarak at içine sonra karşı taraf bunu ailenden birine direkt olarak sölüyor geçde olsa olaylar başlıyor bir kenarda bunu oturup izlemeye çalışıyorsun müdahale bile edemiyorsun senin hayatın için kulakların duya duya senaryolar yazılıyor ailenin şevkinin kırılmasını görüyorsun sonra ailenden diğer şahıslar olaya karışıyor derken olaylar büyürken sen kendini hiçbirine anlatamıyorsun herkez anlayacagı noktayı kapmış oradan fikir yürütüyor ve ben bunları görürken yumruğu masaya vurmam bekleniyor ben oyumruğu masaya vurursam çatırdayan masa zaten yamulup gidecek .... Sorarım size arkadaslar zaten tepkiyle karşılaşacagınız bir durum varken ortada bunu direkt olarak sölermisiniz yoksa yumuşak noktalarından yakalayıpmı sölemeye çalışırsınız Hata bendede var yok demiyorum ama BEN KENDİMİ AN-LA-TA-MI-YO-RUM................ SENARYOLAR ALMIŞ BAŞINI GİDİYOR İKİ BÜYÜK KAYA ARASINDA SIKIŞMIŞ KAPLUMBAĞA GİBİ HİSSEDİYORUM KENDİMİ BİRİLERİDE DURMADAN ÜSTTEKİ KAYA PAÇASINA KUVVETLI BİR ŞEKİLDE BASTIRIYOR. Tam herşey yoluna giriyor derken bazı şeyleri rayına oturuyor derken yine çomak giriyor biryerlerden. BENIMDE HIÇ BİR İSTEĞİM HEVESİM KALMADI ANACIGINI SEVDİĞİMİN DÜNYASINDA SEVİLECEĞİMİZE S...............YORUZ DURMADAN yazılarımın birinden bahtsız bedevi olayından bahsetmiştim belki hatırlarsıınız belkide hatırlamazsınız durumum hiç düzelmiyor kutup ayılarının hepsi çöle düşmüş bedevi oalrak beni bekliyor sanki.... Ulan Şerefsizim şuraya iki kelam güzel şey yazacağım vakit dünyalar benim olacak hayata bak be yardım edecek insanlar yardımlarını çekmekle tehdit eder , benim hiç düşünmediğim şeyleri kendilerine empose ettirmeye çalıştığımı düşünürler ki hayatta böle bir özelliğim yok. BEN KİMSEDEN ÜSTÜNE DÜŞEN GÖREVLER HARİCİNDE ONLARDAN DAHA FAZLA BİŞEY İSTEMİYORUM İSTEMEMDE HA ÜSTÜNE DÜŞEN GÖREVLERİDE CANI GÖNÜLDEN İSTEYEREK YAPSINLAR , YOKSA ONUDA YAPMASINLAR BAŞIMIZIN ÇARESİNE BİR ŞEKİLDE BAKARIZ BAKMAYA ÇALIŞIRIZ bakamazsakda kendi düşen ağlamaz deyip sıkar kafamıza gideriz (AHMET KAYA misali)...
Cumartesi, Haziran 03, 2006
Sınav Haftası
Bu sınavlar beni mafetti. Kardesim ne bu böle yaw bir sınavdan çık bir sınava gir bugün yine aöf ün sinavı vardı daha ilk sınava gireli bir ay bile olmadı len ne bu derken baktikki kendimizi 2. sınavlarda finallerde bulduk yine . Artık sınavlarmı bana girdi yoksa ben mi sınavlara girdim neticeleri alınca belli olacak ama tahminim sınavlar bana girdi şeklinde :)PPPPPPPPPP
Valla Antalyanın bu sıcacık haftasında bu sınav illeti hiç çekilmiyor sabah sabah denize gitmek için yola çıkan insanları görünce moralim dahada çok bozuldu ,millet çekmiş altına şortlarını atmışlar sırtlarına çantalarını düşmüşler plaj yoluna biz ise elimizde kalemler sınav kağıdı ıyyyyyyyy iğrenç bir durum bu hele bir canlandırın gözünüzde dostlar ... bari size antalyadan bir iki fotoğraf yayınlayalımda keyfiniz yerine gelsin ............
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)