Cuma, Ağustos 25, 2006

Yarış Atı Cihan :( <> :)

Veliefendi Hipodrumundaki atlardan bir farkım kalmadı şu son 1 hafta içinde haldır haldır koşturup duruyorum.Yok gelinlik yok davatiye yok nikah şekeri yok o yok şu yok bu artık yeter diye yırtınıcam ayrıca iş de cabası birde onun için koştur koştur valla safkan arap atını geçerim bu performansla ben hihohohohohoh. Stresten ve sıcaktan 3 kilo vermişim şu işler bitsede sırtüstü bayılsam . 09.09.2006 tarihinde neyseki bu koşuşturma son bulucak inşallah ama buseferde başka koşturmalara başlayacağız .....



Pazartesi, Ağustos 21, 2006

12 Dev Adam

Evet 19 Ağustos tarihinde Japonya da başlayan Dünya basketbol turnuvası ile yine basketbollu günlere geri döndük Avrupa şampiyonasında iyi olmayan Türk milli takımımız dünya kupasında ki karşılaşmalarda çokda şanş verilmemesine rağmen turnuvaya 2 galibiyetle başlayarak hafife alınmayacak bir takım olduğunu kanıtladı. Süpriz olarak nitelenen galibiyetleri bence Türk milli takımının hiçde küçümsenmeyecek bir takım olduğunu bir daha ispatladılar. Kadro bakımından eskiye nazaran daha kısır olan yeni milli takım oyuncuları asıl şimdi takım olduklarını yüreklerini ortaya koyarak ispatladılar. Fanatik bir basketbol seyircisi olarak milli takımımızın bu turnuvadaki 2 maçınıda seyrederken gözlerim dolu dolu oldu resmen. Sahadaki 10 oyuncunun oynayan yada oynamayan tüm oyuncuların inançları ve hırsları beni gerçekten büyüledi hele 2.maç Avusturya ile oynadıkları maç tüylerimi diken diken etti. Hidayet ve Mehmet Okursuz bir takımında başarılı olacağını tüm türkiye ye ve dünyaya kanıtladılar. NBA oyuncularından yoksun milli takım tamamen genç kadrosuyla tek kelimeyle NBA takımlarındaki oyunculara nispet yaparcasına oynadılar. 2.maçta ilkyarı 14 sayı farkla yenik durumda soyunma odasına giden milli takımımız ikinci yarıda kimsenin beklemediği bir performansla rakip takımı tamamen ezip geçtiler. (Rakip takım küçümsenmeyecek bir takım Brezilya Milli takımını yenen adeta kök söktüren bir takım). Genç oyuncuların hırsları ve İbrahim Kutluay'ın müthiş yönetimi sayesinde 12 dev adam bence tarih yazdılar bu dünya kupası turnuvasında . Bu arslanlar turnuvada iyi bir derece elde etmeseler bile benim kalbimde taht kurmuş oldular. Bu genç arslanlar milli takımda uzun yıllar oynayacak olduklarını ispatlamış oldular. Her ne kadar 2.maçta ilk yarı saçımı başımı yoldursalarda bu arslanlara ben sonuna kadar güveniyorum ve "YÜRÜYÜN BE KOÇLAR SİZİ KİM TUTAR " diyorum. Bu maçları seyrederken aklıma Efespilsen'nin Şampiyon kulüpler kupasını aldığı zamanlar aklıma geldi Noumoski'li efespilsen maçlarını ablamla seyrederken ki hop oturup hop kalktığımız ogünler aklıma geldi ve böylece ablamında kulaklarını biraz çınlattım tabi.








Cumartesi, Ağustos 05, 2006

SAVAŞIN ONURSUZLUĞU


Dünyanın ve milletlerin varoluşundan beri süre gelen bir olaydır savaşlar . Dünya tarihine bakıldığı zaman savaşların yeri büyük bir kısmını kaplamaktadır. bu savaşların ama ozamanlar bile savaşın savaşmanın bir onuru vardı amacı vardı. Amaç için savaşılır (İyi yada kötü) ve bu savaş sadece ordular arasında geçerdi. Tarihi incelerseniz savaşlar hep bu şekilde süregelmiş ve gelişmişti. Ordular meydanda karsılaşır ve o meydanda savaşlar kazanılırdı .Günümüzde ise savaşlar masum insanların üzerinde süregelmekte buda savaşı onursuzluğa kıyıma ve acımasızlığa sürmekte. Keşke savaşlar olmasaydı keşke insanlar barış mutluluk ve huzur içinde yaşayabilselerdi ama neyazıkkı bazı güçlerin dengesinde dönen bu dünyada bu mümkün bile değil . Masum sabi sübyan cocukların günahları nedirki tonlarca bomba yağdırırsınız üzerlerine sizin savaşınız bu çocuklarlamı ki insafsızca akıtırsınız kanlarını silah bile tutacak yaşta olmayan bu canlardan nedir istediğiniz. Sorununuz TERÖR ise gidin onların kanını akıtın ama sabi sübyan takımının TERÖR kelimesinin T sini bile bilmeyen canların günahlarını canlarını almayın TERÖR e karşı savaşıyoruz diyerek bu yaptıklarınızı mantık dayanağına sığdırmayın bu sizin savaştığınız teröristlerden daha çok sizi TERÖRİST yapar farkınız kalmıyor bu savaşta En büyük Teröristler sizlersiniz. Savaştığınız kavramıda yaratan onun en büyük destekçleride sizlersiniz ve yaptığınızı masumane göstermek için kendi yarattığınız kaosla savaş veriyorsunuz dünyanın hiçbir tarih sayfasında böyle saçma sapan bir olay gelişmemiştir , bunu destekleyen ve sözüm ona kınayan kısımların bu dünyada ve ebedi hayatta yatacak yerleri yoktur. Vicdanları sızlamadan yaptıklarını tarihin varoluşundan beri süregelen SAVAŞ kavramına dayatıpda onursuzluğunuzu savaşa da bulaştırmayın. Etnik zulumun kıyımın acımasızlığın ne olduğunu dünyadaki milletlerden daha çok siz yaşadınız bunun ne anlama geldiğinide siz daha çok biliyorsunuz yaşadığınız acıları ne çabuk unuttunuz da bunları başkalarına yaşatma hakkını kendinizde görüyorsunuz.

Kendimce bende bu şekilde protesto ediyorum attığım başlık belki çok doğru olmayabilir savaş taraftarı savaşı doğru bulan biri değilim ama savaşlar bu şekilde yaşanmamalı. Savaşlar bu şekilde Olmamalı.


Cuma, Ağustos 04, 2006

Gerceklerin Özeti ....

Şimdi yazacağım hikayede diyelim anlatılan konu çok ilginç ve gerçek geldiği için buradan paylaşmak istedim .
Aslan İle Ceylan
Afrikada aslan ile ceylan arasında amansız bir savaş vardır aslında bu savaş birbirlerinden çok hayatta kalma ve yaşama savaşıdır. Aslan karnını doyurmak için hasta ve yaslı hızı kendine uygun ceylanları seçmek zorundadır , ceylan ise aslana yem olmamak için hızını her daim arttırmak . Eğer aslan geçen avında başarılı olmuş ise bir sonraki avında işi daha zordur çünkü sürüdeki hasta yada yavaş ceylanı yaklamiştır. Bu av için daha hızlı ve cesaretli olmak zorundadır
aslan cephesinde durum böyleyken ceylan cephesinde ise durum çok farklı değildir aslında bir önceki aslan saldırısından kurtulduysa eğer bundan sonraki saldırılarda bir önceki koştuğu hızdan daha da fazla hız yapması gerekmektedir.
İş hayatı da normal yaşamda da bu tür bir ilişki yokmudur sizce... Bugün için hedefleriniz ne olursa olsun bir sonraki gün kü hedeflerinize ulaşmak için daha hızlı koşmak yada güç sarfetmek zorunda kalmıyormuyuz. Hedef belirlersiniz buna ulaşmak için rotanızı çizersiniz ve atağa geçersiniz.


<=====================================>

Perşembe, Ağustos 03, 2006

Kavun değilki Koklayasın

Malesef insanlar kavun değilki koklayarak seçesin , karakterli olmalı insan en azından karşısındakine saygılı olmalı birkere. 12 senelik arkadaşım dediğin insanların değişmesi insanı nasılda incitiyor bilemezsiniz. Karaktersizlik göstermesi ve günün birinde bunu senin suratına vurması kadar da acı bir şey yoktur heralde . Umarım bu yazımı okur da bir an olsun utanç hisseder bir yerlerinde ama bu dakikadan sonra ondan da hiç ama hiç emin değilim. 3. şahıslardan aldıkları bilgilerle insan 12 senelik arkadaslığını incitecek harekette bulunmaz yoksa neyse eğer okursan bu yazıyı "benden sana başarılar dilerim kardeşim , hayatında yolun açık olur umarım" demekten başka bişi gelmiyor elimden .......
Ama çok yazık ettin 12 sene hatırına kulaktan dolma sözlerle konuştuğun kelimeler gerçekten çok yazık